"Diploma insanın cehlini alsa da, hamurunda varsa eşeklik baki kalır
Bir sormak lazım kendilerini mükemmel ve kusursuz gören kişi öyle olduğuna inanan insanlar neden yalnız kalır
Neden çevreleri tarafından dışlanır, yalnızlığa mahkum edilirler
İşte sandıkları kadar zeki olsalar zaten ilk önce kendi öz eleştirilerini yapıyorlar. İş yaşamlarında olsun, sosyal çevrelerinde olsun nekadar çok insan tanırız. Bazen izlediğimizde ne kadar çok kuru kalabalıklar ortasında kaldığımı fark ediyorum.
Boş konuşan insanlar, egosunun kimliklerini esir alanlar, zoraki damarına basıp huzur bozmak isteyenler vs.
Hepsiyle uğraşacak kadar enerjim ve zamanım yok açıkçası. Kendi hallerine bıraktıklarım arasında kalanlar o kadar fazla ki…
Konuştuğunuz zamanlarda arkadaşlık etmek isterler, paylaşımlarda bulunmayı arzu edenler. Oysaki her zaman mesafeden yanayım ve karşımdaki insanın tavırlarındanda, kişiliğindende emin olmadan muhabbet kuramayanlardanım.
Bu konularda en doğrusunu yaptığımı düşünüyorum ki kişilerde zaman içerisinde takındıkları maskeyi çıkararak bunu ispatlıyorlar.
Bir insanın öz güven sahibi olmasıyla, üslubu, insan ilişkileride çok önemli. Ne şekilde yaklaşırsanız, o şekilde tepki alıyorsun.
Sonra kalkıp “neden yalnızım?” ya da “neden kimse konuşmuyor?” diye sorgulamak yersiz.
Bunların cevabı insanın kendi benliğinde saklı. Ne diplomalar, ne sınavlar belirleyemez almış olduğun terbiyeyi ve görgüyü!
Ne yazık ki para ile edinilmesi de mümkünki değil. İnsan her an kendini insanlık yönde geliştirmeli. Kültür-sanat edebiyat faaliyetlerinden de geçtim gelişim önce özbenliğinde, kişiliğinde tamamlanmalı.
Fuzuli’nin de söylediği gibi; “Mey biter saki kalır, her renk solar haki kalır. Diploma insanın cehlini alsa da,hamurunda varsa eşeklik baki kalır.”
Mükemmel olduğunu zanneden insanlarda biraz gözlemlerseniz görürsünüz ki; HEP YALNIZ KALIR!
Neden çevreleri tarafından dışlanır, yalnızlığa mahkum edilirler
İşte sandıkları kadar zeki olsalar zaten ilk önce kendi öz eleştirilerini yapıyorlar. İş yaşamlarında olsun, sosyal çevrelerinde olsun nekadar çok insan tanırız. Bazen izlediğimizde ne kadar çok kuru kalabalıklar ortasında kaldığımı fark ediyorum.
Boş konuşan insanlar, egosunun kimliklerini esir alanlar, zoraki damarına basıp huzur bozmak isteyenler vs.
Hepsiyle uğraşacak kadar enerjim ve zamanım yok açıkçası. Kendi hallerine bıraktıklarım arasında kalanlar o kadar fazla ki…
Konuştuğunuz zamanlarda arkadaşlık etmek isterler, paylaşımlarda bulunmayı arzu edenler. Oysaki her zaman mesafeden yanayım ve karşımdaki insanın tavırlarındanda, kişiliğindende emin olmadan muhabbet kuramayanlardanım.
Bu konularda en doğrusunu yaptığımı düşünüyorum ki kişilerde zaman içerisinde takındıkları maskeyi çıkararak bunu ispatlıyorlar.
Bir insanın öz güven sahibi olmasıyla, üslubu, insan ilişkileride çok önemli. Ne şekilde yaklaşırsanız, o şekilde tepki alıyorsun.
Sonra kalkıp “neden yalnızım?” ya da “neden kimse konuşmuyor?” diye sorgulamak yersiz.
Bunların cevabı insanın kendi benliğinde saklı. Ne diplomalar, ne sınavlar belirleyemez almış olduğun terbiyeyi ve görgüyü!
Ne yazık ki para ile edinilmesi de mümkünki değil. İnsan her an kendini insanlık yönde geliştirmeli. Kültür-sanat edebiyat faaliyetlerinden de geçtim gelişim önce özbenliğinde, kişiliğinde tamamlanmalı.
Fuzuli’nin de söylediği gibi; “Mey biter saki kalır, her renk solar haki kalır. Diploma insanın cehlini alsa da,hamurunda varsa eşeklik baki kalır.”
Mükemmel olduğunu zanneden insanlarda biraz gözlemlerseniz görürsünüz ki; HEP YALNIZ KALIR!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder